Trump’ın ‘Batı söylemi’ değişiyor mu? vs Trump 2.0

Posted by

Avrupa Birliği’nin (AB) başkenti Brüksel’de günlük meşgale, Ukrayna-Rusya savaşı, Gazze’deki insani kriz ve 9 Haziran’da düzenlenecek olan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri. Bu gündem içerisinde ABD’nin Ukrayna’ya göndereceği silahların ne zaman geleceği konusu da var. Zira cephede Ukrayna, ufak ufak mevzi kaybediyor. Kaybetmesinin sebebi de mühimmat eksikliği. ‘Yaza kadar Ukrayna, Rusya karşısında cepheyi koruyabilecek mi?’ sorusu var.

AP seçimlerinde de gözler aşırı sağ partilerin kaydedecekleri yükselişe odaklanmış durumda. Bu seçimlerde aşırı sağ yabancı düşmanı partilerin oylarında önemli bir artış olacak, ancak henüz AP içerisindeki geleneksel siyasi dengeleri değiştirecek güçte olmayacaklar. Avrupa Hristiyan Demokratlar partisinin önder adayı olan Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen şimdilik ipi göğüsleyecek gibi görünüyor. Ancak AP’nin onayını alabilmek için, sağ muhafazakar partilere biraz ödün vermesi gerekecek. Seçim kampanyası esnasında da buna hazır olduğunun sinyalini verdi.

Avrupa’da aslında, ne Çin, ne Rusya, ne Ukrayna, asıl mesele Amerika. Trump’ın Beyaz Saray’a yeniden yerleşme olasılığı Brüksel’i kaygılandırıyor. Zira hiçbir resmi sıfatı olmamasına rağmen yaklaşık 6 ay boyunca Biden yönetiminin Ukrayna’ya vereceği mühimmat ve mali yardımı Kongre’de rehin alabildi. Kuşkusuz ABD’nin Ukrayna’ya vermeyi kararlaştırdığı mali yardımda ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı CIA başkanı William Burns’ün Kongre Başkanı Mike Johnson’ı ikna çabaları etkili olmadı değil. Ancak Johnson’ın da Trump’ı ikna etmesi gerekiyordu. Trump ikna oldu. Zira ABD’de iri ufaklı bazı bölgesel ve yerel seçimler yapılıyor. Bu seçimlerde de Cumhuriyetçiler, kürtaj karşıtı, Ukrayna karşıtı söylemlerle kazanamıyorlar. Washington’ın Kiev’e vereceği paranın büyük bir kısmı ABD’de kalacak ve savunma sanayisine yarayacak, aynı zamanda da ülkede istihdam yaratacak.

Şifreleri verdi

Nitekim Time dergisinden Eric Cortellessa’ya konuşan Trump, onunla nasıl iş yapılabileceğinin şifrelerini de açık etmiş oldu. Prensipte Ukrayna’ya yapılacak yardımlara karşı çıkmayacağının sinyalini vererek “Eğer Avrupalı müttefikler mali yardımı ABD’nin seviyesine getirmezlerse para vermem…. Avrupa ödemeyecekse biz neden ödeyelim? Onlar çok daha fazla etkileniyor. Aramızda bir okyanus var. Onların yok” dedi.

Bir başka deyişle ufak ufak söylem değişikliğine gidiyor. Kürtaj meselesinde olduğu gibi. Kürtajın federal değil, eyaletler düzeyinde alınması gereken bir karar olduğunu söyleyerek sorunu üstünden atmıştı.

İngiliz The Times gazetesine konuşan Trump’ın yakın bir danışmanı da NATO’nun Avrupalı müttefiklerinin asgari savunma harcama oranlarını gayri safi milli hasılanın yüzde 2’sinden yüzde 3’üne artırmalarını isteyeceklerinin sinyalini verdi. Avrupalı müttefiklerin Ukrayna’ya yapacakları mali yardımların da bu hesabın dışında tutulacağını bildirdi. Yani külfet paylaşımı konusunda Trump’ın ‘bakkal defterine’ başvuracağı kesin. Bu çerçevede değerlendirmek gerekirse eğer, Trump’ın iktidara gelmesi halinde şifreleri çok basit. ABD’de istihdam yaratan, ekonomik kâr oluşturan ve Washington’ın ulusal güvenliğine gölge düşürmeyecek her tür iş birliğine Trump açık olacak. Önemli olan Avrupalı müttefiklerin ellerinin ceplerinde olması.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir