Beklentim sanatsal faaliyetimi daha çok insana tanıtmak

Posted by

Röportaj: Mayis Alizade

Kırıkkale doğumlu Suzan Murat, Samsun Mithatpaşa Kız Koleji’nde okudu. Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi’nden mezun olan Suzan Murat, sanat çalışmalarını İzmir-Urla’da sürdürmekte. Türkiye’nin farklı kentlerinde kişisel sergiler açmanın yanısıra yapıtları grup sergilerinde de yer aldı.

Yeniçağ: Bodrum Sanat Fuarı ihtiyacı nereden doğmuştur? Kültürün merkezini İstanbul, Ankara ve İzmir’den ülkenin farklı noktalarına yaymak için mi yoksa ülkenin sanata ilgi gösteren kesiminin yoğunlaştığı bölgeye sanatı da götürme duygusundan mı?

Murat: Bodrum yaz aylarında yerli ve yabancı olmak üzere nüfusu birkaç milyonu bulan önemli turistik şehirlerimizden biridir. Hem bu kültürün, sanatın büyük şehirlerimiz dışında paylaşma duygusu hem de farklı ülkelerden gelen yabancı misafirlerimize alışılmış, deniz-kum-güneş konsepti dışında kültürel zenginliğimizi de tanıtma ihtiyacından doğmuştur.

Yeniçağ: Siz fuara hangi galeri ve hangi eserlerinizle katılıyorsunuz?

Murat: Ben fuara solo olarak katılmaktayım. Galerilerle katılanlar ve solo katılanlar ayrı ayrı salonlarda sergiye katılmaktadır. Ayrıca, Almanya, İsviçre, İspanya, Bulgaristan, Gürcistan, Azerbaycan, Rusya, Lübnan, Katar, Dubai ve Mısır gibi ülkelerden solo sanatçıların da fuarda eserlerini sergileyeceklerini belirtmek isterim.

Yeniçağ: Bodrum Fuarının ülkenin diğer sanat etkinliklerinden farkı ve ortak noktaları neler?

Murat: Okulların tatil olduğu ve sanatsal etkinlik sezonunun dışında (genelde kış sezonu uygulanmaktadır) önemli bir tatil bölgemizde uygulanan özel ve seçkin bir etkinliktir.

Yeniçağ: Siz bu kez hangi konseptteki eserlerinizle fuara katılıyorsunuz? Türkiye’nin tanıdığı sanatçılar ve galeriler Bodrum Sanat Fuarı’na hangi ölçüde ilgi gösterip katılıyor?

Murat: Ben bu fuara “Yaratıcı Nakış” adını verdiğim teknikle gerçekleştirdiğim 11 adet eserimle katıldım. Eserlerimde kompozisyonu kendi hayal gücümle üreterek ortaya özgün eserler çıkarmaya çalışıyorum.

Anı Yaşa-CarpeDiem (70x98cm) adını verdiğim eserimde kansere yakalanmış bir akrabamın hayata bakış açısını, kendisine hedefler koyarak sağlığımızda kıymetini bilmediğimiz rengârenk doğanın çağrılarına tüm kalbiyle katılacağı, hayatı doya doya yaşayacağı düşünce ve duygularına ithafen ortaya çıkarmaya çalıştım.

Hüzünlü Prenses (70x98cm) tablomla, Lady Diana’nın görkemli, fırtınalı ve hüzünlü hayatını ortaya koymaya çalıştım.

Hayalimdeki Ev (52×46 cm) adlı tablomla, huzuru, doğanın muhteşem güzelliğini benim duygularımla, benim renkli ipliklerimle ortaya çıkarmaya çalıştım.

Her zaman hayranlıkla izlediğim Balerin’lerimle üçlü bir seri yapmak istedim. Tüllerin saydamlığı, hareketlerin estetik görünümünü ortaya koymaya çalıştım.

Başta İstanbul olmak üzere, ülkemizin dört bir tarafından tanınmış galeriler kendileriyle çalışan sanatçılarla katıldığı gibi, benim gibi solo çalışan sanatçılar da sergiye yoğun ilgi göstermişlerdir. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki, Bodrumlu sanatseverlerin ilk günkü yoğun ilgisi beklediğimizden fazlaydı.

Yeniçağ: Fuardan sizin, ziyaretçilerin, galericilerin ve koleksiyoncuların beklentileri hakkında fikirlerinizi paylaşabilir misiniz?

Murat: Benim beklentim yaptığım sanatsal faaliyeti daha çok insana tanıtmak, girdiğim bu yolda bir adım daha ilerleyerek adımı duyurmaktır. Çünkü Yaratıcı Nakış ülkemizde az bilinen bir tarzdır. Yaptığım şey aslında geleneksel nakış tekniğiyle resim yapmaktır. Uzaktan bakınca tablolarım yağlı boya tablolar olarak algılanmaktadır. Tablolarım yakından görünmediği müddetçe; sosyal medyadan, ekrandan, yaptığım işin ne olduğunun anlaşılması zor olduğu için, insanların fiziksel olarak görebildiği, tablolara yakından baktığı sanatsal faaliyetlere olabildiğince katılmaya çalışıyorum.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir